18 Temmuz 2009 Cumartesi

Green Square ve Al Saray Restaurant

Geldimmmm! ;)

Sabah saat 8.30 dan beri ayaktayım, Türkiye saati ile 9.30, arada yaklaşık bir saatlik fark var,her neyse...Çok garip türlü türlü rüyalar içinde telefonun alarmıyla uyanıp solumda yeni oda arkadaşımı görmemle "oops!" diye sıçramam bir oldu, farkında değilim yeni bir yerde olduğumun hala :)

Kalkıp kendime müsli ve meyvelerden oluşan bir kahvaltı hazırladım. Ha tabi nasıl bir yerde kaldığımı anlatamadım size, şöyle özetleyeyim, şu anda benim asıl çalışma ofisimde değiliz ama ilerde olacak yer de buna yakın bir atmosferde olacak..

Burası benim patronun kankasının ofisi, ev ofis diyelim, 3 katlı bir villa en üst katta güzel geniş bir teras var, bir altında mutfak, yatak odaları ve banyolar, en alt giriş katında ise ofis olarak kullanılan normalde salon olması gereken geniş mekan var. Ferah bir mekan, yazlık havasında. Çalışan iki mimar var ve herkes gündelik kıyafetleriyle takılıyor, eh sonuçta işe gitmek için bir kat alta inmek yeterli :)) Neyse kuzular bizim asıl yer oluşana kadar burada misafiriz ;)

öğleden sonra ilk şantiyeme gideceğim benim patronla;). Sabah kalkıp paftaların çıktıları ve projenin bir bölümünün sahaya aplikasyonuna yönelik projelendirmesiyle uğraştım, ardından mutfak bölümünde harekata geçtim ;)

Bu evde iki tane libyalı bayan çalışıyor, sabah erken saatte gelip akşamları gidiyorlar, tüm gün boyunca da evin temizliği ve yemeklerle uğraşıyorlar. Ancak yemek kültürleri arap kökenli olduğundan- bol baharatlı, acılı ve etli- buradaki türkler bıkmış durumdalar:)) Patronla beraber onlara zeytinyağlılar nasıl yapılır bulgur pilavı vs nasıl yapılır gösterdik, beraberde yaptık, eh zaten bu yaptıklarımız iki günlük öğle ve akşam yemeğimiz :) neyse çok acıktım birazdan hazır olur sanırım :D

Gelelim dün yani Tripolideki ilk günümde neler yaptım...

Walla havaalanından çıkışımız kabus gibiydi, cuma günü burada resmi tatil olduğundan görevli sayısı azdı ve her şey çok yavaştı (hoş, sanırım normali de bundan pek farklı değilmiş) pasaport ve valiz kısmında yaklaşık bir buçuk saat bekledik!!! Tripoli-İstanbul arası 2 saat, siz düşünün :S

Sonrasında patronun kankası bizi almaya gelmişti, onla kalacağımız eve geldik..yerleşme ve hoşbeş kısmından sonra market alışverişi için dışarı çıktık.

Alışverişten önce bunların iş dünyasından tanıdıkları biriyle görüşmek üzere buranın en meşhur restoranlarından biri olan El-Saray a gittik. Restoran dediğime bakmayın cafe gibi bişey:D ama başarılı bence , El sarayın bulunduğu yer Green Square denen meşhur bölge, denizin kıyısında, yorgun olduğum için kıçımı kaldırıp dolaşamadım ama yakında fotolarıyla burada konu olacak :)))

Gelmişken akşam yemeğide yiyelim deyip menü istedik...Önüme gelen listeden öyle bir nokta atışı yapmışım ki helal dedim kendi kendime...adını hatırlamıyorum ama süper bir yemek söylemişim, etli dürüm gibi yanında, patates kızartması ve lahana salatasıyla geliyor ki hepsinin tadı mükemmeldi, bol baharatlı, acılı, tam benlik yani! :D

Patates kızartması çok lezzetliydi; ben böyle bir şey yemedim! Değişik acılı bir sosla kızartmışlar ama müthiş olmuş, başlı başına bir yemek olabilir bence :D Ette çok lezzetliydi, ben mutluluktan gülmeye başlayınca bu lezzetlere uzak yada sıkılmış olan masadaki diğer türkler bana garip garip baktılar :)))

Ardından yine buranın meşhur alışveriş merkezine gittik buranın migrosu diyeyim size, çok kalabalık feci izdiham vardı!

iki sepeti taşarcasına doldurduktan sonra buradakilere tatlı yapacağım dediğimden deli gibi pirinç unu aradık marketin içinde ama bulamadık. Da asıl komiği benim pirinç ununu oradaki lokal çalışanlarına anlatmaya çalışmam, bir elime pirinç bir elime un almışım (her yerim un oldu zaten) "mix, mix! sugar food, sweet food!" diye kıçımı yırtıyorum ahahaha :D neyse ingilizceyi çat pat bilen bir görevli geldi de yardımcı oldu ellerinde kalmamış yada anlamadı salladı ;)

ardından sebze meyve alışverişine gittik, bir ikram bir hürmet manavlardaki görmelisiniz sanırım hep ordan alışveriş yapıldığı için (patronun kankası 2 küsür metre 120 kilo ve bmw x5 kullandığı için de olabilir tabi)dolu dolu bir sebze meyve alışverişinden sonra arabayla bir şehir turu attırdılar bana ardından eve geçtik zaten sonrasını biiyorsunuz dün gece kısacık bir şeyler yazacak kadar vaktim oldu ardından uyudum..;)

neyse öğle yemeği hazır sofra da..ben kaçar

St

2 yorum: